19 Kasım 2018 Pazartesi

Yeniden hisler ..


Aylar sonra yeniden..

Ruhumdaki piyanonun tuşları toz tutmuşken , içimdeki çocuk piyanoyu unutmuşken , sevgiliyi hatırlar gibi beni hatırladı yağmur ve bir anda üzerime boşaldı. Oğlu askerden dönen annenin sevinci gibi, futbol maçında gole sevinen çocuk gibi, sevgiliye kavuşan insan gibi kavuştuk .. Sana kavuşamayan ben gibi, bana kavuşmaya kavuşamayan sen gibi ..
Saçlarım .. Biliyorum şuan harikasınız . Islandınız doya doya ıslanın merak etmeyin ben hasta olmam. Yağmur beni hasta etmez olsa olsa huzuru beni hasta eder ...

3 günlük dünyadayız gerçekten..
DÜN çok acıydı , hayal kırıklıkları cam kırığı gibi bileklerimi kesti , bileklerimden nefret doğdu o nefreti büyüttüm çocuğum gibi.
BUGÜN ise bitmek üzere , ve bir güne daha karanlıklar içinde girerken üzerime yağan bu yağmur , ruhumdaki sobadan zehirlenen umutlarıma güneş açtırdı .
YARIN mı ? Yarın ise öleceğiz . Öyleyse , geleceğimdeki kadın , kadınım ..
Tam şimdi şuan bul beni , sev beni , gel bana. Bak zehir zıkkım olan ruhum şuan tertemiz . Beni bu kadar temiz bulamazsın bir daha. Kirlendim , kapkara oldum , hayallerimi siyaha boyadılar , neden en sevdiğin renk siyah diye soranlara cevap veremedim , bilmediler ki en sevdiğim değil beni seven beni sahiplenen renkti siyah . Nefret yuttum midemde sakladım , kinimse beni her gün dansa davet etti . Ama şimdi tam şuan bu yağmur beni temizledi. Şuan seni çok güzel sevebilirim ben , ellerini saçlarımda gezdirebilirsin , ellerim saçlarında gezerken ..

Ben.. ŞemsiyesizAdam.. Sonbaharın Adam’ı .. Hadi yine iyisin bir sonbahar daha başlıyor hayatında , hani şu en sevdiğin mevsim olan . Kesik eldivenlerinle artistçe dolaşabildiğin, atkı takınca kendini daha karizmatik zannedebildiğin , sonbaharın dünyada en çok sana yakıştığını düşündüğün günler yine önünde bir fırsat sana ..

 Ekim de gitti Kasım da gidecek , her şey ve herkes gelip gidecek . Elinde avucunda sinirden dişlerini sıkarak içine gömdüğün nefretin kalacak . Ama o nefretle yaşanmaz , o yüzden sonbahar senin yaşama amacın çünkü her yağmurda huzurla sevişeceksin, nefret yerine huzurla dans edeceksin , huzurla yeni huzurlara kadeh kaldıracaksın ..
Biraz daha sonra karlar yağacak, simsiyah göz perdelerine bembeyaz taneler düşecek . Üşüyeceksin , üşüdüğünde bir şeyler hissedebildiğini hissedeceksin. Beyazlayan saçlarına düşen beyaz taneler seni daha da karizmatik yapacak aslında biliyorsun . O taneler ki en çok sana yakışır ..
Sen daha ölmedin,sadece çok soğudun . Öyle tezat bir durumdayım ki buz gibi yüreğimde çıkan yangınlar var ve o yangında kurtaramadığım hayallerim. Kül olan hayallerim . İnsanlardan uzakta kendi mağaranda mutlusun aslında, kimsenin seni anlamaması hayattaki tek şansın belki de . Kimseye hiçbir şey anlatmak zorunda değilsin çünkü sen farklısın farklı olarak doğdun ve öyle öleceksin hem de hemen yarın öleceksin herkes gibi .

O yüzden hazır bu yağmur da seni temizlemişken ve yarın çok yakınken , şimdi bir köpeğin daha kafasını okşa, bir çiçeğe daha dokun , bir ağaçla daha sohbet et, bir kuşa daha yem ver , yaşlı bir amcaya yardım et, gökyüzüne bir kez daha bak, ellerini tekrar ceplerine atarak yürü , bir kez daha gülümse, bir kez daha sev bir kadını . En azından dene ..

İçimdeki çocuk .. Bırak hadi şu piyanoyu biraz da yağmur damlaları çalsın …

                                                                  M.K.A

23 Eylül 2018 Pazar

Huzur Damlası

Ve sonra bir anda yağmur başladı.Gökten boşalan damlalar insanları selamlarken ; selamlarına karşılık veren tek kişinin ben olduğunu anladım.Herkes şemsiyesini çıkardı,
hayatları basit,ucuz olan insanlar gökyüzünün onlara huzur olarak ikram ettiği damlaları reddettiler,şimarıkça,ukalaca. Kimse gökyüzünün ağladığını düşünememişti.Evine,
sevgilisinin yanına,dersine,işine giden insanlar yağmurun hızlanmasıyla daha da hızlı yürümeye başladılar.Bulutların derdini dinlemek zor gelmişti herkese.Bu kadar
ağladıklarına göre büyük dertleri vardı ve kimbilir ne kadar sıkmışlardı kendilerini..
Hafif gülümsedim,çevremde kendilerini çok önemli sanan bu önemsizlik abidesi insanlara acıdım aslında.İçimden gökyüzüne seslendim,bana yağabilirsin ben seni dinlerim
dedim. Bu soğuk İzmir akşamında boynumdan sırtıma yavaşça inen o buz gibi damlayı hissettim,aşağı doğru akışını gözümde canlandırdım.Ağaçların sevinç çığlıklarını
duyar gibiydim,çiçeklerin şarkı söyleyişini.Yuvasız köpekler ıslanmamak için kaçıyorlardı. Annemi hatırladım.Oğlum hasta olursun ört kafanı derdi bana ve ben inatla o öyle dedikçe
daha çok ıslanırdım..
Saçlarım öyle güzel ıslandı ki; şimdi bir insanı daha güzel sevebilirdim.Bir köpeğin başını daha güzel okşayabilir ; kaderi tarafından kaldırımın dibinde büyümeye
terkedilmiş bir çiçeğe güzel şarkılar söyleyebilirdim. Adım attıkça saçlarımdan yere damlalar akıyordu ve her damla kaldırımlara saçlarımdan izler bırakıyordu.Ben
mutluyken saçlarımla çok oynardım , özellikle yağmurda. Çocukluk hayali işte , büyük bir futbolcu olup yağmur altında gol attıktan sonra ıslak saçlarımı sallayarak
seyircilere  koşmak istemiştim hep.Hayalim gerçek olmadı ama her yağmurda bunu hissediyorum hala. Kırmızı ışık yandığında durdum.60 saniyenin geçmesini bekleyemeyen,
2 damlacık yağmurla huzursuzlanan insanların yanında huzurdan dört köşe olmak beni çok memnun ediyordu.
Ruhumdaki bir şey.. Çıldırmak üzereydi huzurdan. 4 nala koşuyordu
mutluluktan ve ben onu kontrol etmek dahi istemiyordum çünkü huzur özgür bir şeydir.Huzur fırsattır ,sana sunulur ve seçmen yada seçmemen sana bağlıdır. Şemsiyeyle
kovaladığın o damlalar, gökyüzünün bütün derdini dinlesen huzur dolarsın belki,benim gibi. Ben ise sanki kendi dertlerim yetmezmiş gibi gökyüzünün bu sonu bilinmeyen
dertlerinin damlalarını önce sırtıma sonra bütün vücuduma aldım..
İçimdeki çocuk piyano başındaydı şimdi.Ruhumda tarifsiz bir müzik eşliğinde yavaş ama hızlı,basit ama zor,siyah ama beyaz adımlarla yürümeye devam ediyordum.Yağmurun
hızlanması içimdeki çocuğu büyülerken sadece seyrediyordum.İçimdeki çocuk piyanoyu bırakmış yağmuru izliyordu ; yağmurun damlaları öyle güzel öyle melodik damlıyordu
ki piyanoyu düşen damla tanecikleri çalmaya başladı. İşte huzur .. Daha nasıl anlatabilirim ki ..