23 Eylül 2018 Pazar

Huzur Damlası

Ve sonra bir anda yağmur başladı.Gökten boşalan damlalar insanları selamlarken ; selamlarına karşılık veren tek kişinin ben olduğunu anladım.Herkes şemsiyesini çıkardı,
hayatları basit,ucuz olan insanlar gökyüzünün onlara huzur olarak ikram ettiği damlaları reddettiler,şimarıkça,ukalaca. Kimse gökyüzünün ağladığını düşünememişti.Evine,
sevgilisinin yanına,dersine,işine giden insanlar yağmurun hızlanmasıyla daha da hızlı yürümeye başladılar.Bulutların derdini dinlemek zor gelmişti herkese.Bu kadar
ağladıklarına göre büyük dertleri vardı ve kimbilir ne kadar sıkmışlardı kendilerini..
Hafif gülümsedim,çevremde kendilerini çok önemli sanan bu önemsizlik abidesi insanlara acıdım aslında.İçimden gökyüzüne seslendim,bana yağabilirsin ben seni dinlerim
dedim. Bu soğuk İzmir akşamında boynumdan sırtıma yavaşça inen o buz gibi damlayı hissettim,aşağı doğru akışını gözümde canlandırdım.Ağaçların sevinç çığlıklarını
duyar gibiydim,çiçeklerin şarkı söyleyişini.Yuvasız köpekler ıslanmamak için kaçıyorlardı. Annemi hatırladım.Oğlum hasta olursun ört kafanı derdi bana ve ben inatla o öyle dedikçe
daha çok ıslanırdım..
Saçlarım öyle güzel ıslandı ki; şimdi bir insanı daha güzel sevebilirdim.Bir köpeğin başını daha güzel okşayabilir ; kaderi tarafından kaldırımın dibinde büyümeye
terkedilmiş bir çiçeğe güzel şarkılar söyleyebilirdim. Adım attıkça saçlarımdan yere damlalar akıyordu ve her damla kaldırımlara saçlarımdan izler bırakıyordu.Ben
mutluyken saçlarımla çok oynardım , özellikle yağmurda. Çocukluk hayali işte , büyük bir futbolcu olup yağmur altında gol attıktan sonra ıslak saçlarımı sallayarak
seyircilere  koşmak istemiştim hep.Hayalim gerçek olmadı ama her yağmurda bunu hissediyorum hala. Kırmızı ışık yandığında durdum.60 saniyenin geçmesini bekleyemeyen,
2 damlacık yağmurla huzursuzlanan insanların yanında huzurdan dört köşe olmak beni çok memnun ediyordu.
Ruhumdaki bir şey.. Çıldırmak üzereydi huzurdan. 4 nala koşuyordu
mutluluktan ve ben onu kontrol etmek dahi istemiyordum çünkü huzur özgür bir şeydir.Huzur fırsattır ,sana sunulur ve seçmen yada seçmemen sana bağlıdır. Şemsiyeyle
kovaladığın o damlalar, gökyüzünün bütün derdini dinlesen huzur dolarsın belki,benim gibi. Ben ise sanki kendi dertlerim yetmezmiş gibi gökyüzünün bu sonu bilinmeyen
dertlerinin damlalarını önce sırtıma sonra bütün vücuduma aldım..
İçimdeki çocuk piyano başındaydı şimdi.Ruhumda tarifsiz bir müzik eşliğinde yavaş ama hızlı,basit ama zor,siyah ama beyaz adımlarla yürümeye devam ediyordum.Yağmurun
hızlanması içimdeki çocuğu büyülerken sadece seyrediyordum.İçimdeki çocuk piyanoyu bırakmış yağmuru izliyordu ; yağmurun damlaları öyle güzel öyle melodik damlıyordu
ki piyanoyu düşen damla tanecikleri çalmaya başladı. İşte huzur .. Daha nasıl anlatabilirim ki ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder