11 Nisan 2019 Perşembe

Köpek Ruhu

     Sokağa atılalı seneler olmuştu. Bunca güzel şey yaşadıktan sonra sokağa atıldığına göre demek ki artık tatlı gelmiyordu o insanlara . Oysa ne kadar güzeldi her şey başlarda . Küçük bir kutu içinde getirilmişti eve,bir eşya gibi . Evin küçük kızı onu görünce mutluluktan deliye dönmüştü . Her saniye beraberlerdi . Ancak ilerleyen zamanla beraber onun vücudundaki boyut da ilerledi . Büyüdü kocaman bir köpek oldu , eski ilgi alaka kalmamıştı ona artık , sanırım artık onu sevmiyorlardı . Yıllarını onunla geçiren o insanlar ''ya aslında evde kalması ona eziyet bence dışarıda daha mutlu olur'' kandırmacasıyla beyinlerini ikna edip onu bırakmaya karar verdiler. Arabaya bindiği zaman her zamanki pazar gezmesine parka gittiklerini sanmıştı Dost . Oysa araba hiç bilmediği bir semtin hiç bilmediği bir sokağında durdu ve aşağı indiler. Dost'u da indirdiler. Bir ağacın önüne bir kaç parça yemek bıraktılar en azından 1-2 gününü kurtarsın diye , tuvalete attıkları vicdanlarını 2 kuruşluk çamaşır suyuyla temizlemeye çalışıyor gibiydiler . 1-2 gün ? Ya sonrası ? Amaan köpek işte illa ki bir şeyler bulur . 
Arabanın arkasında bakakaldı Dost , bunu yeni bir oyun sandı önce ve saatlerce dönmelerini bekledi . Binlerce araba geçti ama o ezbere bildiği araba tekrar gelmedi yanına . Yalnız kalmıştı ve arkadaş nasıl edinilir bilmiyordu çünkü tek arkadaşı evdekilerdi . Hayat tozpembeyken birden simsiyah olacaktı çünkü mahalledeki diğer köpeklere kendini kabul ettirmesi oldukça zordu . Çok hırpalandı vücudundaki yaralardan çok ruhundaki yaralar acıyordu . Karnı öyle açtı ki nereden nasıl yemek bulacağını bilmiyordu .

Küçük bir büfenin önünde durdu .Masasında tavuk döner yiyen adama tüm dikkatiyle bakmaya başladı , o an kıyamet kopsa umrunda olmazdı çünkü gözleri adamın yemeğine, her lokmayı ağzına götürüşüne sabitlenmişti . ''Adam''sa onu görmezden geliyordu , bir böcek gibi . Onun varlığını kabul etmiyordu . Oysa bilmiyordu ki bir lokma yemek verip biraz başını okşasa pis kokuyor diye nitelendirdiği o köpek, duyacağı minnetle dünyanın en güzel kokularını sunardı o adama .
Başka bir adam daha geldi hem de köpeğiyle beraber . Bu büfenin sürekli müşterisi olduğu belliydi , adama ayrı yemek evcil köpeğine ayrı yemek verdiler . Dost'un midesindeki radyoda açlık şarkıları çalmaya devam ederken ; adamın evcil köpeği büyük bir iştahla ve keyfine bakarak yavaş yavaş yiyordu yemeğini .

Evcil köpek birden Dost'u fark etti , halsizliğini yorgunluğunu açlığını köpeksi bir hisle hissetti belki de . Ve o anda bütün dünyayı utandıracak bir şey oldu . İnsana verilen düşünme gücü ''hayvan''a geçti . Paylaşmak eylemi evcil köpeğin ruhunu öyle bir sardı ki tek düşüncesi Dost oldu bir anda. Kabından yemek aldı ağzına ve Dost'un yanına gitti , önüne bıraktı . Önce koklaştılar tanıştılar selamlaştılar . İnsandan çok birbirlerine güveneceklerini çok iyi biliyorlardı . Dost öyle açtı ki büyük bir iştahla yedi önündekileri , karnı doymamıştı ama ruhu doymuştu . Midesindeki radyoda artık mutluluk şarkıları çalıyordu . Açgözlülük peşinde değildi , açgözlülük insana ait bir özellikti , paylaşmak ise ''hayvan''a ...

                                   M.K.A

           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder